HUKUKİ GELİŞMELER

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler


04 Nisan 2022

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 24 Mart 2022 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiş; 7392 sayılı Kanun ile 01 Nisan 2022 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yasalaşmıştır.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“Kanun”)’da yapılan değişikliklerden ilki Kanun’un taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin temerrüdüne ilişkin 19. maddesidir. Yapılan değişiklik ile “kalan borcun onda biri” ve bu minvaldeki ifadeler kaldırılmış, yerine ise “sözleşmede yer alan bedelin en az onda biri” ifadesi tercih edilmiştir. Yapılan bu değişiklik ile sağlayıcının veya satıcının kalan taksitlerin tamamını tüketiciden isteyebilmesi için tüketicinin kalan borcun değil sözleşmede yer alan bedelin en az onda birine tekabül eden ve birbirini takip eden en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi gerekmektedir.

Kanun’un 24. Maddesine eklenen yeni cümle ile tüketicinin, tüketici kredilerinde cayma hakkı süresi içinde kredi borcunun tamamını ödemesi halinde münferit herhangi bir bildirimde bulunulmasına gerek olmadığı ve bu madde hükmünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Kanun’un 26. maddesinde yapılan değişiklik ile birlikte, belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde faiz oranında değişikliğe ilişkin bütün revizyonlar değil sadece tüketici aleyhine olan faiz artırımlarına ilişkin değişiklikler 30 günlük bildirime bağlı kılınmıştır. Tüketici lehine yapılacak olan faiz indirimlerine ilişkin değişiklikler için 30 günlük bildirim gerekliliği kaldırılmıştır.

Kanun’un 29. maddesinde yapılan değişikliklerle birlikte, kredi verenin kredi bağlantılı bir sigortayı da içeren bir kredi sözleşmesini ancak kredi bağlantılı sigorta içermeyen bir sözleşmeyi teklif etmesi halinde sunabileceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, kredi veren tarafından tüketici kredisi sözleşmesinin sunulmasının kredi ile ilgili olanlar hariç olmak üzere yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanamayacağı düzenlenmiştir.

Kanun’un 38. maddesinde konut finansmanına ilişkin sigorta, yan finansal ürün ve hizmet sunumuna dair hükümde yapılan değişiklikler 29. maddede yapılan değişiklikler ile paraleldir. Kredi bağlantılı sigorta içeren bir sözleşmenin sunulması bu ihtimalde de yine kredi bağlantılı sigorta içermeyen bir alternatifin sunulması şartına bağlanmıştır. Ayrıca, kredi ile ilgisi olmayan yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması kredi sözleşmesinin kurulması için bir şart olarak ileri sürülemeyecektir.

Kanun’un 44. maddesinde yapılan değişiklik ile birlikte, ön ödemeli konut satışında konut teslimine ilişkin azami süre, sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ay yerine kırk sekiz ay olarak düzenlenmiş, ön ödemeli konutun tesliminin sözleşmede taahhüt edilen süre içinde tüketiciye teslim edilmesinin zorunlu olduğu ayrıca hüküm altına alınmıştır.

Kanun’un 48. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişiklik ile, mesafeli sözleşmeler vasıtasıyla alınan tüketici siparişlerine ilişkin satıcı veya sağlayıcının 30 günlük edimini ifa etmesine ilişkin sınırın “tüketicini isteği veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler” için genişletildiği anlaşılmaktadır.

Aynı maddenin beşinci fıkrasında yapılan değişiklik ile e-ticaret şirketleri tüketicilerden gelecek talep ve bildirimlerin iletiminin sağlanması için kesintisiz açık bir sistem kurmakla yükümlüdür. Ek olarak aracı hizmet sağlayıcı olarak tanımlananların;

a) tüketiciye ön bilgilendirmenin yapılmasından, teyidinden ve ispatından satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen,

b) Veri girişinin satıcı veya sağlayıcı tarafından yapıldığı durumlar hariç olmak üzere, yönetmelikle belirlenen ön bilgilendirmede bulunması zorunlu hususlardaki eksikliklerden,

c) Bu maddede yer alan hususlardan dolayı tüketicilerin satıcı veya sağlayıcılar ile yaptıkları işlemlere ilişkin kayıtların tutulmasından ve istenilmesi hâlinde bu bilgilerin ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile tüketicilere verilmesinden,

ç) Satıcı veya sağlayıcı ile yaptıkları aracılık hizmetine ilişkin sözleşmeye aykırı uygulamaları nedeniyle satıcı ve sağlayıcıların bu madde hükümlerine aykırı davranmasına sebep oldukları her bir işlemden,

d) Satıcı veya sağlayıcı adına bedel tahsil etmesi halinde, mal veya hizmetin tüketiciye teslim veya ifası sonrası bedelin satıcıya veya sağlayıcıya aktarıldığı durumlar ile Kanunun 11 inci ve 15 inci maddelerinde yer alan, mal veya hizmetlerin ayıplı ifa edilmesi halinde tüketicilerin seçimlik haklarını kullanması hariç olmak üzere teslim veya ifa ile cayma hakkına ilişkin yükümlülüklerden satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen,

e) Satıcı veya sağlayıcı onayı olmaksızın düzenledikleri kampanyalı, promosyonlu veya indirimli satışlarda, sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesinden,

f) Ön bilgilendirmede yer alan hususlar ile reklamlarında yer alan bilgilerin uyumlu olmasından ve ispatından, sorumlu olduğu düzenlenmiştir.

50. madde ile yapılan değişiklik ile hükmün kapsamına finansal kiralama ile yapılan devre tatil satışı da dahil edilmiştir. Ayrıca, Kat Mülkiyet Kanunu’nun ilgili hükümleri dışında, tüketicilerle mülkiyet payına bağlı ayni hak sağlayan devre tatil sözleşmelerinin kurulmasının önüne geçilmiştir. Kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanınamaz. Devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmayanlar devre tatil satışı yapamaz. 14 günlük cayma süresi dolmadan tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge istenemeyeceği gibi bu yasağa rağmen tüketiciden herhangi bir bedel alınması durumunda alınan bedel tüketiciye derhal iade edilecektir. Tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge de tüketici yönünden geçersizdir.

Devre mülk hakkı veren sözleşmeler de dahil olmak üzere tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kurulamayacaktır. Devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri ise en fazla on yıl için kurulabilecektir.

Tüketici, şahsi hak sağlayan devre tatil sözleşmelerinden kaynaklanan tatil hakkını belirli bir dönem için kullanmayacağını tatilin başlayacağı tarihten en az doksan gün önce sağlayıcıya bildirirse, o dönem için tüketiciden herhangi bir isim altında bedel talep edilemeyecektir.

Değişiklik ile kanuna eklenen 57/A hükmü ile yenilenmiş ürünler tanımlanmıştır. Yenilenmiş malların tüketiciye teslim edilmesinden itibaren en az 1 yıl garanti verilmesi zorunlu kılınmıştır.

Üretici ve ithalatçılara satış sonrası hizmetler kapsamında hizmet yeterlilik belgesi almaya ek olarak tüm yetkili servis istasyonlarına ilişkin bilgileri güncel olarak Bakanlıkça oluşturulan sisteme kaydetme zorunluluğu getirilmiştir.

Herhangi bir üretici veya ithalatçıya bağlı olmaksızın faaliyet gösteren servis istasyonlarının, her türlü mecrada ve faaliyetlerinde kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde “özel servis” ibaresini kullanması zorunlu hale getirilmiştir.

Garanti süresi bittikten sonra Bakanlıkça belirlenen kullanım ömrü süresince mala ilişkin satış sonrası hizmetin üretici veya ithalatçı tarafından sağlanmaması halinde tüketici zararın tazminini talep edebilecektir.

Yapılan değişiklik ile birlikte tüketici hakem heyetine yapılacak başvurularda üst sınır otuz bin Türk Lirasına çıkarılmıştır. Otuz bin Türk Lirasının üstündeki uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamayacaktır.

Tüketici hakem heyetlerinin bulunmadığı yerlerde başvurular o ilçenin kaymakamlıklarına yapılacaktır. Taraflar yeni düzenleme ile birlikte tüketici hakem heyetinin kararına on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine ek olarak tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de itiraz edilebilecektir.

Mevcut olduğu halde tüketici hakem heyetine sunulmayan bir bilgi veya belgenin tüketici mahkemesine sunulması nedeniyle kararın iptali halinde tüketici aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilemeyecektir.

Ceza hükümleri ile düzenlenen idari para cezaları ise genel olarak artırılmıştır. 61. Madde hükmü kapsamında ticari reklam ve haksız ticari uygulamalarına giren eylemlerin ve faaliyetlerin internet ortamı üzerinden gerçekleştirilmesi halinde, ilgili ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım ve bölüm ile ilgili olarak Reklam Kurulu tarafından erişimin engellenmesi kararı verilebilecektir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir.